BÜLTEN / 23 ARALIK - 29 ARALIK

23 ARALIK Pazartesi
ELEKTRONİK TİCARETTE STOPAJ ORANI %1 OLARAK BELİRLENDİ

“9284 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı” ile Aracı hizmet sağlayıcılarıyla elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılarının Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamına giren faaliyetleri dolayısıyla hizmet sağlayıcılarıyla elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarına aracılık yaptıkları ödemeler üzerinden %1 stopaj kesintisi yapılacağı kararlaştırılmıştır. 

Aracı hizmet sağlayıcı, 6563 sK'nun 2. maddesi d bendinde "d) Aracıhizmet sağlayıcı: Başkalarına ait iktisadi ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ve tüzel kişileri," olarak tanımlanmıştır.

Elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcı, Elektronik Ticaret Yönetmeliği m.2/f bendinde; "f) Elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcı (ETAHS): Elektronik ticaret pazar yerinde elektronik ticaret hizmet sağlayıcıların mal veya hizmetlerinin teminine yönelik sözleşme yapılmasına ya da sipariş verilmesine imkân sağlayan aracı hizmet sağlayıcıyı," olarak tanımlanmıştır.
İlgili belgeye ulaşmak için TIKLAYINIZ
                                   -o-

● AYM BİREYSEL BAŞVURUSU

Başvurucu, sınır dışı edilmesi halinde gideceği ülkede kötü muameleye maruz kalma riski bulunduğunu iddia etmektedir. Bireysel başvuru formunda, Sünni mezhebine mensup olması nedeniyle Irak'taki Haşdi Şabi güçleri tarafından kendisi ve ailesinin ölümle tehdit edildiğini belirtmiştir. Başvurucu, geri gönderilmesi durumunda kötü muameleye maruz kalacağı iddiasını, ülkesindeki devam eden iç çatışmalara ve mezhepsel gerilimlere dayandırmaktadır. Irak güvenlik güçlerinin 2017 Aralık'ta DEAŞ terör örgütünü yenilgiye uğratmasının, ülke genelindeki şiddet seviyesinin düşmesine olumlu katkı sağladığı, Başvurucu bakımından sınır dışı etme kararı alındığı dönemde veya sonrasında, -başvurucunun daha önce yaşadığı ve bir dönem DEAŞ'ın kontrolünde olan Enbar bölgesi dahil olmak üzere- Irak'ın genel güvenlik durumunun geri gönderilmesi halinde kişi için “kötü muamele yasağı” kapsamında gerçek bir risk oluşturacak seviyede olmadığı değerlendirilmektedir. Polis ifadesinde belirttiği üzere cebir altında terör örgütüne para vermek zorunda kalması o dönemin koşullarında kişinin DEAŞ ile bağlantılı olarak algılanması için geçerli bir neden gibi gözükmemektedir. Diğer taraftan kuzeninin bu güçler tarafından kaçırıldığına ilişkin beyanı, aşiret/akrabalık bağları nedeniyle sorun yaşayabileceğini göstermesi bakımından önemli olmakla birlikte, başvurucunun başvuru formunda bu iddiasını dile getirmediği, dahası adli ve idari mercilere kuzeninin kaçırılmasıyla ilgili ayrıntılı bir açıklama yapmadığı, herhangi bir belge veya bilgi de sunmadığı görülmüştür. Dolayısıyla inandırıcılığı oldukça zayıf olan bu iddia nedeniyle başvurucunun risk altında olduğu söylenemez. Bu sebepler haricinde başvurucu, Haşdi Şabi'nin neden kendisini hedef aldığını, ülkesinden ayrılmasından sonra bu tehdidin ne şekilde ve ne zaman kendisine ulaştığını, tehdidin devam ettiğine dair göstergelerin neler olduğunu açıklamamıştır. Aslında başvurucunun söz konusu tehdide ilişkin aşamalardaki anlatımlarının tutarlı olmadığı da görülmüştür. Sünni Arap olması haricinde DEAŞ'lı olarak algılanmasına neden olacak ek faktörlerin yokluğunda başvurucunun ülkesinde mezhebi ve kökeni nedeniyle kötü muameleye maruz kalacağı söylenemez. Diğer taraftan başvurucu, pandemi nedeniyle bulaş riskini dile getirmiş ise de sağlık durumuna veya sınır dışı etme işlemi kapsamında pandeminin ne gibi bir soruna yol açacağına ilişkin açıklığa kavuşturmamıştır. Başvurucunun iddiasının ayrıntılı inceleme yapmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilmiştir. Sonuç olarak başvurucunun geri gönderilmesi halinde ülkesinde gerçek bir riskle karşı karşıya kalacağına inanmak için esaslı gerekçeler bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan gerekçelerle kötü muamele yasağının ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir. 
İlgili belgeye ulaşmak için TIKLAYINIZ                                        
                                          -§-
24 ARALIK Salı
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU KARARI

Konu: 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun ilk iki fıkrası ilga edilen 21. maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen muafiyetin, tapu kütüğüne "korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır'' kaydı konulmuş olan taşınmaz kültür varlıkları ile ilgili onarım ve restorasyon işleri kapsamındaki hak ediş ödemelerine ilişkin damga vergilerini de kapsayıp kapsamadığına ilişkindir.

Hüküm: 2863 sayılı Kanun'un, kültür veya tabiat varlığı niteliğindeki taşınmazlar ile bunların koruma alanlarında bulunan taşınmazlar üzerinde öngördüğü mülkiyet hakkı kısıtlamaları karşısında maliklere, kamusal yarar ile bireysel yarar arasındaki dengeyi korumak amacıyla, 12. ve 21. maddelerinde çeşitli yardımlardan ve bazı muafiyetlerden yararlanma hakkı tanıdığı, bu doğrultuda, 2863 sayılı Kanun'un 21. maddesinin üçüncü fıkrasında tapu kütüğüne "korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır" kaydı konulmuş olan taşınmaz kültür varlıkları ile arkeolojik sit alanı ve doğal sit alanı olmaları nedeniyle üzerlerinde kesin yapılanma yasağı getirilmiş taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları olan parsellerin her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğunun belirtildiği, yasanın söz konusu taşınmazları hiçbir ayrım ve sınırlama getirmeksizin "her türlü" vergi, resim ve harçtan bağışık tuttuğu ve bu ihtiyacın kültür varlığını koruma amacından doğduğu, muafiyete konu taşınmazların bir kültür mirası olarak gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için zorunlu bulunan ve oldukça yüksek olan koruma ve bakım maliyetleri ile bunların sahiplerine getirilen kısıtlılıkların hafifletilmesi için kolaylıklar/teşvikler sağlandığı dikkate alındığında söz konusu taşınmaz kültür varlıklarının her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu şeklindeki hükmün dar yorumlanmaması gerekmekte olup tapu kütüğüne "korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır" kaydı konulmuş olan taşınmaz kültür varlıkları ile ilgili onarım ve restorasyon işleri kapsamındaki hak ediş ödemelerine ilişkin damga vergilerinin de 2863 sayılı Kanun'un 21. maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen muafiyet hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
İlgili belgeye ulaşmak için TIKLAYINIZ
                                      -§-
25 ARALIK Çarşamba
2025 YILI ARABULUCULUK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

(4) Arabuluculuk sürecinin sonunda seri uyuşmazlıklarda anlaşma sağlanması halinde, arabuluculuğun konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen hukuki uyuşmazlık olsa bile arabulucu, her bir uyuşmazlık bakımından, ticari uyuşmazlıklarda 5.000,00 TL, diğer uyuşmazlıklarda ise 4.000,00 TL ücret isteyebilir.

(5) Arabuluculuk sürecinin sonunda anlaşma sağlanması halinde, kira tespiti ve tahliye talepli uyuşmazlıklarda ücret; tahliye talepli uyuşmazlıklarda bir yıllık kira bedeli tutarının yarısı, kira tespiti uyuşmazlıklarında tespit olunan kira bedeli farkının bir yıllık tutarı üzerinden bu Tarifenin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin ikinci kısmına göre belirlenir.

(6) Ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar ile ticari uyuşmazlıklarda, arabuluculuk sürecinin sonunda anlaşma sağlanması halinde, arabuluculuk ücreti bu Tarifenin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin ikinci kısmına göre belirlenir. Ancak bu ücret 9.000,00 TL’den az olamaz.

(7) Arabuluculuk sürecinin sonunda anlaşma sağlanması halinde, anlaşma bedeline bakılmaksızın arabuluculuk ücreti 6.000,00 TL’den az olamaz.
İlgili belgeye ulaşmak için TIKLAYINIZ
                                        -o-
● 2025 YILI BİLİRKİŞİLİK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

Gerçek kişilere verilecek bilirkişi ücretleri

MADDE 6- Ücret Tarifesi’ne göre verilecek bilirkişi ücretleri aşağıda gösterilmiştir:

a) İcra ve iflas daireleri ile satış memurluklarında görülen işler için

1600,00 TL

b) Sulh hukuk ve tüketici mahkemelerinde görülen dava ve işler için

1600,00 TL

c) İcra hukuk ve icra ceza mahkemelerinde görülen dava ve işler için

1600,00 TL

ç) Asliye hukuk mahkemelerinde görülen dava ve işler için

2700,00 TL

d) Aile, iş ve kadastro mahkemelerinde görülen dava ve işler için

2100,00 TL

e) Asliye ticaret ile fikri ve sınaî haklar mahkemelerinde görülen dava ve işler için

3200,00 TL

f) İdare ve vergi mahkemelerinde görülen dava ve işler için

2700,00 TL

g) Cumhuriyet başsavcılıklarında yürütülen soruşturmalar için

1600,00 TL

ğ) Sulh ceza hâkimliklerinde görülen işler için

1600,00 TL

h) Asliye ceza mahkemelerinde görülen dava ve işler için

 2700,00 TL

ı) Ağır ceza mahkemelerinde görülen dava ve işler için

 3200,00 TL

i) Bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinde görülen dava ve işler için

 3400,00 TL

j) Yargıtay ve Danıştay’da ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülen dava ve işler için

4200,00 TL

Özel hukuk tüzel kişilerine verilecek bilirkişi ücretleri

MADDE 7- (1) Bu Tarifeye göre özel hukuk tüzel kişilerine 6 ncı maddede belirtilen dava ve işler için 4400,00 TL bilirkişi ücreti verilir.
İlgili belgeye ulaşmak için TIKLAYINIZ                                        
                                          -§-
26 ARALIK Perşembe
 KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASINDA TARİFE UYGULAMA ESASLARI HAKKINDA
YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

14/7/2007 tarihli ve 26582 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin “Kısa Süreli Sigortalar”a ilişkin 13’üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

MADDE 13 – (1) Sigorta süresi bir yıldır. Ancak, geçici plakalı araçlar, 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununa tabi uluslararası eşya ve yolcu taşımacıları ve milletlerarası çok taraflı veya karşılıklı anlaşmalar kapsamına giren yabancı plakalı taşıtların Türkiye’de geçerli milletlerarası veya karşılıklı anlaşmalarla kabul edilmiş sigortaları yoksa, bunlar için trafik sigortası Türkiye sınırlarına girişleri sırasında kısa süreli sigorta olarak yapılabilir. Kurum, 27/8/2024 tarihli ve 32645 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik çerçevesinde ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yetki belgesini haiz işletmelerin işleten sıfatıyla akdedecekleri trafik sigortası sözleşmeleri için sigorta süresini otuz güne kadar indirmeye yetkilidir. Kısa süreli sigorta, bu durumların dışındaki araçlar için uygulanmaz.
İlgili belgeye ulaşmak için TIKLAYINIZ
                                      -§-
27 ARALIK Cuma
 ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU KARARI

22/512003 tarihli ve 4857 sayılı iş Kanunu'nun 39 uncu maddesi ile Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 522’nci maddesi gereğince, iş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin asgari ücretini tespit etmekle görevli Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 10/12/2024 tarihinde başladığı çalışmalarını 24/12/2024 tarihine kadar sürdürmüş ve yaptığı dört toplantı sonucunda:

l) Milli seviyede tek asgari ücret tespitine,

2) İşçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretinin; 1/1/2025 - 31/12/2025 tarihleri arasında 866,85 Türk Lirası (sekiz yüz altmış altı lira seksen beş kuruş) olarak tespitine,

3) Asgari ücret desteğinin 2025 yılı Ocak ilâ Aralık döneminde 1000 Türk Lirası (bin lira) olarak sürdürülmesi için desteğin kapsamı ile usul ve esaslarının yeniden belirlenmesinin önerilmesine,

4) İş bu Kararın, l/l/2025 tarihinde yürürlüğe girmek üzere Resmi Gazete'de yayımlanmasına,

işçi temsilcilerinin toplantıya katılmamalarına karşılık, katılanların oybirliğiyle karar verilmiştir.
İlgili belgeye ulaşmak için TIKLAYINIZ
                                      -§-
28 ARALIK Cumartesi
 2025 YILI TANIKLIK ÜCRET TARİFESİ

Tazminat

MADDE 4- (1) Tanığa, tanıklık nedeniyle kaybettiği zamanla orantılı olarak günlük 100,00 ilâ 150,00 Türk Lirasına kadar ücret ödenir.

Giderler

MADDE 5- (1) Tanık hazır olabilmek için seyahat etmek zorunda kalmışsa yol giderleriyle tanıklığa çağrıldığı yerdeki ikamet ve beslenme giderleri de karşılanır.

Muafiyet

MADDE 6- (1) Tanığa ödenmesi gereken tazminat ve giderler hiçbir vergi, resim ve harç alınmaksızın ödenir.

Yargılama gideri

MADDE 7- (1) Bu Tarife uyarınca Devlet hazinesinden yapılan harcamalar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 324 üncü maddesi uyarınca yargılama giderlerinden sayılır.
İlgili belgeye ulaşmak için TIKLAYINIZ
                                     -o-
● YURT DIŞINA ÇIKIŞ HARCI UYGULAMA GENEL TEBLİĞİ

Harcın tutarı

MADDE 5- (1) Yurt dışına çıkış yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından alınacak harç tutarı, çıkış tarihi itibarıyla geçerli olan tutardır.

(2) Yurt dışına çıkış harç tutarı 710 TL’dir.

Geçiş hükmü

GEÇİCİ MADDE 1- (1) 2024 yılının sonu itibarıyla geçerli harç tutarı olan 500 TL üzerinden alınan yurt dışına çıkış harç pulları, 10/1/2025 günü sonuna kadar yapılacak yurt dışına çıkışlar için kullanılabilir.

Yürürlük

MADDE 10- (1) Bu Tebliğ 1/1/2025 tarihinde yürürlüğe girer.
İlgili belgeye ulaşmak için TIKLAYINIZ